Osmanlı dönemi tereke defterlerini konu edinen bu makale esas olarak iki bölümden oluşmaktadır. İlk olarak tarihsel kaynak olarak tereke defterleri ele alınmıştır. Tereke defterlerinin karakteristik özellikleri, muhtevası, içerdiği verilerin kapsam ve sınırları, bu kayıtları tutan mahkemelere ilişkin bilgi ve tespitler, kavramsal açıklamalar ilk bölümün konularıdır. Tereke çalışmalarının ortaya çıkışı, gelişimi, ele alınan konular, takip edilen yöntem ve yaklaşımlar ise makalenin ikinci kısmını meydana getirmektedir. Tereke defterleri, Osmanlı tarihçilerinin 1950li yıllardan itibaren tanımaya başladıkları önemli bir kaynak koleksiyonudur. Kadı sicillerindeki diğer belge türleri gibi Osmanlı tarihinin farklı alanlarına dair içerdiği kıymetli veriler çok sayıda akademik incelemenin ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. Bununla birlikte, Ö. Lütfi Barkanın 1966 yıllında yayımlanan öncü çalışmasını takip eden yirmi yıl boyunca Türkiyede tereke çalışmalarının kesintiye uğradığı görülmektedir. 1990lı yıllardan itibaren ise servet, üretim ve ticaret, tüketim, toplumsal gruplar, demografi, miras, maddi kültür, yaşam tarzı vb. konularda araştırma yapan tarihçilerin ve diğer disiplinlerden bilim adamlarının tereke defterlerine artan ilgisi söz konusudur. Mevcut tereke çalışmalarının sayısal olarak büyük kısmı son on beş yılda kaleme alınmıştır. Artan ilgi ve yayın sayısına rağmen tereke çalışmalarında gerek nicelik gerekse nitelik olarak gelişime ihtiyaç duyulduğu belirtilmelidir.
FATİH BOZKURT