Osmanlılarda klasik çağ sonrası coğrafya çalışmaları genel değerlendirmede daha çok Doğu kaynaklı eserlerin tercümeleri ve İslam coğrafya ekolünün etkisiyle meydana getirilmiş çalışmalardan oluşur. XVII. yüzyılın ortalarında ise yüzyıla damgasını vuran bir şahsiyet olarak Kâtib Çelebi Avrupa'da meydana gelen gelişmeleri, tercüme/telif eserlerleriyle (özellikle Gerardus Mercator'un Atlas Minor çevirisiyle) Osmanlı dünyasına aktararak modern anlamda haritacılığın doğup gelişmesine öncülük etmiştir. Daha sonraki çalışmalarda ise Kâtib Çelebi'nin açmış olduğu tercüme yolu ile Doğu-Batı sentezi eserlerin kaleme alındığı görülmektedir. Bu açıdan sözkonusu çalışmada XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar yaşamış olan coğrafyacılar ve eserleri ele alınmaktadır. Bu bağlamda Kâtib Çelebi ile daha sonra gelen Evliya Çelebi, Ebubekir Dımeşkî, İbrahim Müteferrika ve Bartınlı İbrahim Hamdi gibi şahsiyetlerin çalışmaları hem telif-tercüme eserlerin muhtevası, hem de haritacılık açısından değerlendirilmektedir. Ayrıca coğrafya alanında daha önce yazılmış olan eserlerin XVI. yüzyıldan sonra istinsah edilen nüshaları ile birlikte bu alanda yazılmış olan risaleler de ele alınmaktadır. Genel itibariyle çalışma, Kâtib Çelebi'nin coğrafyacılığa getirmiş olduğu bakış açısının devletin sonuna kadar etkisi ile XIX. yüzyılda coğrafya alanında sürdürülen çeviri eserler odaklı olarak seyretmektedir.
Ahmet Üstüner