Fıkıh Tarihi: Osmanlı Hukuk Düşüncesinde Modern Yorumlar İçin Yeni Bir Referans Çerçevesi

Bu yazı, 1908 devriminin ardından Osmanlı muhitinde İslam hukuku etrafında odaklanan tartışmalarda “fıkıh tarihi”nin yeni bir disiplin olarak eğitim müfredatında yer alması ve aynı dönemde yoğunlaşan yeni ictihad yorumlarında bir referans çerçevesi olarak yeniden formüle edilmesini konu edinmektedir. Bu çerçevede, fıkıh tarihinin bir ders olarak yükseköğretim programına konulmasının bu yeni disiplini kitap düzeyinde ele alan bir telifatın oluşumundaki rölü, fıkıh tarihi üzerine yazılmış metinler ve fıkıh tarihinin bu dönemdeki algılanış biçimi konusunda önemli ipuçları taşıyan fıkıh tarihi dönemlendirmesi ile ilgili farklı görüşler incelenmiştir. Ayrıca, bu alandaki teli- fatta Osmanlı ve diğer İslam coğrafyalarındaki eşzamanlı ilk metinler arasındaki geçişlere de işaret edilmiştir. Konuyla ilgili müstakil metinlerden hareketle yapılan bu çalışma, Meşrutiyet dönemi Osmanlı düşüncesinde, fıkıh tarihi disiplinine farklı yaklaşımları üç grupta tasnif etmektedir: 1. Klasik usûl-i fıkıh eserlerini örnek alan ya da onlardan hareketle yazılan fıkıh usûlü ders kitaplarında fıkıh ya da usûl-i fıkıh tarihine ilişkin müstakil bir bölüm bulunmamaktadır. 2. II. Meşrutiyet sonrasında yazılan bazı usûl kitaplarında fıkıh ve usûl-i fıkıhla ilgili tarihî malumata, literatüre, mezheblere değinen, ancak bunu yaparken, tarihî malumatı yorumsuz aktaran bir yaklaşım söz konusudur. 3. Fıkıh tarihini, ihtiyaç duyulan yeni ictihadlar için referans olarak görme eğilimindeki üçüncü yaklaşım, tarihî malumatı yeni bir tasnif ve dönemlendirme içinde sunan ve muhtevadan çok bu dönemlere atfedilen özellikleri ön plana çıkartan bir özellik sergilemektedir.

SAMİ ERDEM

Bu alana yorumlarınızı ve katkılarınızı yazınız

Yorum yapmak için giriş yapınız