İslam toplumlarında hukukî ilişkilerin mahkemelerde kayda geçirilmesine önem verilmiş ve bu kayıt işleminin ne şekilde yapılacağına dair eserler yazılmıştır. Bu eserler, Osmanlı öncesinde “şurut” diye isimlendirilirken Osmanlı'da sakk kavramının öne çıktığı görülmektedir. Bu isim değişikliğinin yanı sıra gerek şuruttan sakke geçiştex gerekse XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar sakk mecmualarında bazı değişiklikler dikkat çekmektedir. Sakk mecmualarında; hüccet ve ilamlardan oluşan eserlerden bunların yanı sıra maruz, emir ve ferman, murasele, mahdar, elkab, dibace ve imza suretleri içeren eserlere; kısa hüccetlerin çoğunlukta olduğu eserlerden uzun ilamların çoğunluğu teşkil ettiği eserlere; belli konulara dair numuneler içeren eserlerden fıkıh kitaplarında yer alan bölüm başlıklarının önemli bir kısmına dair numuneler içeren eserlere; Arapça'dan Türkçe'ye geçildiği görülmektedir. Bu yazıda sakk mecmuaları; XVI. yüzyıldan XIX. yüzyıla tarihi süreç içerisinde tanıtılmaya çalışıldığı gibi şurut, fıkıh ve fetva kitaplarıyla da mukayese edilmeye çalışıldı. Ayrıca yazının sonunda tespit edilebilen sakk mecmualarına dair bir literatür sunuldu.
SÜLEYMAN KAYA