Klâsik Türk edebiyatı sahasında yapılan çalışmalar XIX. yüzyılda başlamıştır. Önceleri belirli bir metottan uzak olan bu çalışmalar, XX. yüzyılın başlarında modern metotlara göre yapılmaya başlanmıştır. Modern metot kurucularının başında gelen Köprülü'yü, üniversitelerde bilimsel çalışmalar yapan pek çok bilim adamı takip etmiştir. Katalog çalışmaları, metin tahlilleri ve şerhleri, mukayeseli incelemeler, antolojiler ve popüler yayınların yapılmasıyla, klâsik Türk şiirinin, muhteva ve teknik özelliklerine dikkat çekilmiştir. Sahada en çok duyulan ihtiyaç, modern şerhçilik anlayışının esaslarının belirlenmesi ve şiirlerin arka plânlarını oluşturan kültür dünyasına açılan bilgi birikimi kapısının aralanmasıdır. Akademik hassasiyeti de içinde bulunduran popüler çalışmaların son zamanlarda nitelik ve nicelik olarak artması sevindiricidir. Fakat 2000'i aşan makale ve 800 civarında kitap ile klâsik Türk edebiyatının henüz yeteri kadar derinlemesine bir incelemeye tâbi tutulduğu söylenemez. Ancak, saha ile ilgili olarak 1920'lerde başlayan olumsuz kanaatler 1985'lerden itibaren artan ve yaygınlaşan bilimsel ve popüler çalışmaların etkisiyle, ortadan kalkmaya başlamıştır.
NÂMIK AÇIKGÖZ