Sekülerleşme süreci XVIII. yüzyılın başından bu yana daima Osmanlı-Türk modernleşmesinin önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Bununla beraber, bu önemli konu üzerine bağımsız bir literatür ortaya çıkmamış, modernleşme sürecinin farklı vecheleri hakkında yapılan tarihsel ve sosyolojik çalışmaların bir kısmında sekülerleşme konusuna da yer verilmiştir. Bu makalede önce mevcut din sosyolojisi literatürünün genel bir resmi verilerek sekülerleşme kavramının Batı'daki düşünsel ve tarihsel bağlamı ile Batı-dışı dünya açısından sınırlılıkları kısaca tartışıldıktan sonra Türkiye özelinde din ve sekülarizm arasındaki ilişkiye dair mevcut 'literatür' eleştirel bir bakışla incelenecek ve bu çalışmaların 'çatışma' ve 'intibak' paradigmaları adını verdiğimiz iki ana yaklaşımdan müteşekkil bir modeli ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu çerçevede, söz konusu yaklaşımlar ana temsilcileri üzerinden mukayese edilerek aralarındaki farklar ve benzerlikler ortaya konulacak; ayrıca, sekülerleşme incelemelerinin gitmekte olduğu yön ve geleceğine dair bir fikir vermesi açısından genç kuşak sosyal bilimcilerin birtakım çalışmalarına da değinilecektir.
NURULLAH ARDIÇ