Erken 19. yüzyıldan başlayarak Avrupa'da birçok Ortaçağ yapısı onarılmakta, Ortaçağ'ın güncel mimarlıktaki eklektisist uzanımları biçimlenmekte ve tarihselci akımlar doğmaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren tırmanacak mimarlık teknolojisi tarihi çalışmalarının arka planını bu entelektüel ortam tanımlar. Bu tür araştırmaların yapılmasına imkan verecek altyapı ise, daha geç 18. yüzyıldan beri güncel yapım teknolojisine ilişkin kitaplarının yayınlanmasıyla inşa edilir. Zamanla, yeni ilgi alanı Avrupa-dışı kültürlerin mimari üretimlerine de uzanır ve Bizans yapı teknolojisini de irdelenir. Osmanlı mimarlığının kendi teknik bilgisini yazılı hale getirme çabasının ilk kapsamlı örneği daha 18. yüzyıl ortalarında gerçekleşir. Uzun bir gecikmeyle Osmanlı geleneğini yapım teknolojisi açısından ele alan historiyografik araştırmalar ise 1940'lardan başlayarak yapılır; ama, bunların önemli bir kesimi ayrıntılar veya tekil yapıların özgül sorunları üzerinde yoğunlaşan çalışmalardır. Mimarlık teknolojisine ilişkin 1980'lerden itibaren gittikçe artan araştırmaların kısa değerlendirilmesi, mevcut çalışmaların ağırlıklı olarak Osmanlı'ya ilişkin olduğunu ortaya koymaktadır. Konunun kaynakçasında Osmanlı öncesi dönem hala pek az çalışmayla temsil edilir.
GÜLSÜN TANYELİ