Türkiye üzerine yazılan Suriye tarihyazımı, İmparatorluk dönemindeki dışavurumunda ve Cumhuriyet dönemindeki şekillenişinde Suriye’nin imparatorluğa dâhil olduğu Sultan Selim döneminde başlayıp günümüze kadar devam eden uzun ve sürekli bir soy kütüğüne sahiptir. Bu yazma süreci, temposu değişmekle birlikte, öyle ya da böyle devam etmiştir. İmparatorluğa dâhil olma, reformların başlaması, parlamenter idarenin kurulması, ve son olarak Cumhuriyet rejiminin kurulması gibi Kopuşların ya da dramatik değişikliklerin yaşandığı dönemlerde bu tempo genellikle hız kazanmıştır. Bu zengin ve çeşitli tarih yazıcılığının analizi ve tasviri üç döneme ayırmak suretiyle mümkün olabilir: Birinci olarak Osmanlı kontrolü altındaki Suriye vilayetlerinin ilk yılları, ikincisi matbaa devrimi olarak bilinen dönemde Suriye’deki tarihsel üretim, ve son olarak da Suriye devletinin kurulmasından sonra gelişmiş olan [tarihsel] aktivitelerdir. İmparatorluk ve Cumhuriyet olarak Türkiye’ye ilişkin Suriye’de üretilen tarihsel literatür Osmanlı periferisindeki yerel çalışmaları anlamamızı sağlar. Emperyal merkez ile uzak eyaletler arasındaki kültürel ve politik ilişkilerin ve [sonrasında kurulan] iki cumhuriyet arasındaki değişen politik ilişkilerin aşırılıkların Şam ve Halep’in yerel bakış açısından nasıl algılandığını gösterir.
SAMIR SEIKALY