Bizans İstanbulu hakkında ilk kitap XVI. yüzyılda yayımlanmış olsa da, bu konuyla ilgili ilk önemli çalışmalar XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlar. Şehre dair ilk çalışmalarda fiziksel kalıntıları katalog tarzında belgelemek, neyin nerede olduğunu saptamak ana amaç olmuştur. Kimi çalışmalarda bunun için metinlerden de büyük ölçüde yararlanılmış, Bizans İstabulu’nun fiziksel topoğrafyası yeniden kurgulanmaya çalışılmıştır. 1970’lerde Bizans İstanbulu’na bakış oldukça değişmiş, şehrin sosyo-ekonomik yapısı, yönetimi ve çevresiyle ilişkisi ile sakinlerinin düşünce dünyası ve ihtiyaçları gibi konularla da ilgilenilmeye başlanmıştır. Bu bakış açısı, sonraki çalışmalarda daha da genişletilerek şehrin hamileri, etnik ve dinî grupları, şehirde güç ve otoritenin ifadesi, kadınların toplumdaki rolü gibi konuları da kapsamıştır. Türkiye’de Bizans İstanbulu çalışmaları, geriden gelse de, benzer bir süreç izlemiştir. Fiziksel kalıntılara yoğunlaşan ilgi yavaş yavaş şehre dair diğer alanların araştırılmasına kaymaktadır. Önceki yıllardaki yanlış tutumlardan dolayı kaybedilen zaman başarılı sergiler, konferanslar ve yayınlarla kapatılmaktadır.
ELİF KESER KAYAALP