Bu çalışmada Ebussuûd Efendi'nin abidevi eseri İrşadü'l-akli's-selim ila mezaya'l kitabi'l- kerim'i makale düzeyinde bütün yönleriyle tanıtılarak tefsir tarihindeki yeri ve değeri ortaya konmaya çalışılmıştır. Yazıldığı günden itibaren ilim ve siyaset çevrelerinin büyük alakasına mazhar olan İrşâd, kısa sürede geniş Osmanlı coğrafyasında Keşşâf ve Envârü'l-Tenzil'den sonra en çok tutulan tefsir haline gelmiştir. Bugün İstanbul ve dünya kütüphanelerini dolduran yüzlerce yazma nüshası, geçmişte ve günümüzde üzerine yapılan onlarca hâşiye, talik, tez, inceleme ve araştırma tefsirin ulaştığı bu payeyi hak ettiğinin birer belgesidir. Nüzul sebepleri, sûre faziletleri, kıraat vecihleri gibi rivayet konularının yanı sıra özellikle Kur'ân'ın icaz ve edebi inceliklerini yeni bir üslup ve mükemmel bir tarzda işlemesi, Ehl-i Sünnet akidesini hassas biçimde tetkik edip değerlendirmesi yönüyle sahasının en iyisi kabul edilen tefsirde münasebet ilmine ayrı bir önem verilirken, işarî veya batınî yorumlara ise itibar edilmemiştir. Özellikle kelamî ve felsefî açıklamalarda Râzî'nin üslubuna yakın bir üslubun izlenmesi sebebiyle dirayet tefsirleri içerisinde edebi felsefi tefsirlerin güzel bir örneği olarak görülen eser, âyetlerin mana incelikleri ve edebi nükteleri üzerinde yoğunlaşması, dil konularına geniş yer vermesi ve Kur'an'ın icaz ve edebî inceliklerini keşfindeki başarısı dolayısıyla nahvî-edebî (lengüistik) tefsir olarak da değerlendirilmiştir.
ÂDEM YERİNDE