Bu çalışmada, 1970’li yıllarda Türkiye’deki iktidar ve sinema ilişkilerinin ortaya
konulması amaçlanmıştır. 12 Mart Muhtırası ve sonrasında yaşanan şiddet
olayları, siyasal kutuplaşma, bir türlü sağlanamayan siyasal istikrar, Kıbrıs Barış
Harekâtı sonrasındaki ambargo, petrol fiyatlarındaki yükselme ve piyasada temel
ihtiyaç maddelerinin bulunamaması gibi sıkıntıların yaşandığı 1970’ler, sinema
alanında da sorunların yaşandığı bir dönemdir. Yeni ortaya çıkan televizyonla
rekabet etmek ve filmlere kaynak yaratmak amacıyla tefecilere başvurmak zorunda
kalan, seyirci, salon ve hasılat kaybı yaşayan ve bunu aşmak için düşük maliyetli
seks ve arabesk filmlerine yönelen sinema, geleneksel aile seyircisini de kaybetmiş
ve sektörel bir daralmaya uğramıştır. Ana akım sinemada bunlar olurken sosyalist
ve İslamcı söylemi olan ve sinemayı politik hedefleri için bir araç olarak kullanmayı
amaçlayan sinema grupları da ortaya çıkmıştır. Devlet ise yaygınlaşan seks ve
siyasî filmleri denetim altına almak için yeni yasal düzenlemeler yapma gereği
duymuştur. Sanatçılar da bu dönemde hazırladıkları raporlarla sinema alanında
çeşitli reform taleplerini dile getirmişlerdir. Disiplinlerarası bir yaklaşımın
benimsendiği bu çalışmada, ele alınan konu ve dönemin niteliği dolayısıyla
tarihsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Konuyla ilgili literatürün taranmasına ek
olarak bazıları ilk defa bu makalede yayınlanacak olan Kültür Bakanlığı Telif
Hakları Genel Müdürlüğü Arşivi ve Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivi’nden
(CCA) elde edilen belgelere yer verilmiştir.