Mehmet İzzet çağdaş Türk düşüncesinin önde gelen isimlerinden birisidir. Darulfünun’da ahlak ve sosyoloji dersleri vermiş, sosyoloji eserleriyle tanınmıştır. Fakat onun ahlak çalışmaları bilinmemektedir. Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde kısaca Mehmet İzzet tanıtılmakta, ikinci bölümde şimdiye kadar sadece ismen bilinen Ahlak adlı eserin metni yer almaktadır. Bugün için makaleleri bir kenara bırakılırsa, Mehmet İzzet’in (1891-1930) üç ahlak eserinden söz etmemiz gerekmektedir. Bunlar, Dârulhilafetilaliyye Medresesi’nde verdiği Psikoloji (ilm-i ruh), Dârulfünûnda verdiği Ahlak Mebahisi ve Ahlak adlı eserleridir. Birincisi Abel Rey’den çevrilmiş, Kant’ın felsefesini temel alan bir eserdir. Her üçünün ele aldığı felsefe insan temelli modern ahlak felsefesidir. İlm-i Ruh’ta felsefe ilimlerini tanımlamakta, insanı bir şuur varlığı olarak iyi yaşamak isteyen canlı olarak ortaya koymakta, şuurun varoluş tarz ve niteliklerini ele almaktadır. Ahlak Mebahisi’nde ahlakın tanımını, konularını ve gayelerini; Ahlak adlı eserinde ise Kant’ın ahlak metafiziğini (örf mâbadettabiiyâtı) ele almakta ve terimleri Türkçeleştirmektedir. İnsan şuur yani irade varlığıdır (mevcûd-ı âkil), irade amelî akıldır. İnsan iyi yaşamak isteğiyle kendini kendinde iyi kabul eder. Vazifeyi, yasaya uygun olarak yapar. Yasaya hürmet eder. Ancak kişinin davranış yasası bireysel olmayıp tümel/bütünsel olmalıdır. Zira onu diğer erdemlerden ayıran en temel özellik budur. Bu düşünceyle akıllı varlık, kendisinin yasakoyucu irade olduğunu kabul eder, toplumsal sözleşme fikriyle hem yasakoyucu, hem yasaya itaat edici olur. İsteme özgürlüğü de yasakoyucu olduğu fikriyle hareket etmekten ibarettir. Mehmet İzzet’in ahlakı, ahlak olarak bir metafiziktir ve Türk düşüncesinde Kantçı yeni bir etiktir.
İrfan Görkaş