Osmanlı Salnâmelerinin Şehir Tarihi Bakımından Önemi

Osmanlı Devleti'nin ana hatlarıyla araştırılıp incelenmesi alanında arşiv belgeleri, kronikler, hususî tarihler, hatıratlar, dönemin dergi, gazete ve mecmuaları gibi kaynaklarının dışında “salnâmeler” de mühim yer tutarlar. Osmanlı ülkesinde salnâme geleneği, 1847 yılında Devlet Salnâmeleri'nin yayınlanmasıyla ortaya çıkmıştır. “Yazılı tarih kayıtları” olarak kabul edilen salnâmelerde, şehir veya diğer yerleşim birimlerinin genel dökümleri yer almıştır. Salnâmeler, ihtiva ettikleri malzeme bakımından son derece zengin, açıklayıcı ve bilgi verici malumata sahip eserlerdir. Bunlarda, il, ilçe ve hatta zaman zaman köy ve meraların topografik, demografik, ticarî, sosyal, siyasî, hukukî ve kültürel tarihleri hakkında sağlıklı bilgiler verilmektedir. Kendi konularında inanılmaz zenginlikte resim, fotoğraf, plan, kroki, şekil ve haritaların yer aldığı bu bilgi kaynaklarında, Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Rumeli, Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki adalar ile Doğu Karadenizde Acaristan ve hatta Kırım'a; özetle Yemen'den Kafkaslara, Anadolu'dan Balkanlara kadar Osmanlı ülkesinin içinde bulunduğu durum bütün ayrıntılarıyla tespit edilmiştir. Osmanlı şehir tarihlerinin kendi kaynaklarına dayanılarak yazılması aşamasında salnâmeler önemli tarih kayıtlarıdır. Tarihin yeniden yorumlanması ve şehir tarihlerinin aydınlatılması konusunda yapılacak her türlü inceleme ve araştırmanın salnâme merkezli olması kaçınılmazdır. Salnâmeler dikkate alınmadan yazılacak şehir tarihleri eksik ve yetersiz kalacaktır.

AHMET ZEKİ İZGÖER

Bu alana yorumlarınızı ve katkılarınızı yazınız

Yorum yapmak için giriş yapınız