Türk Edebiyatında Eleştiri: Cumhuriyet Devri

Kısaca bir sanat eserinin gerçek değerini ortaya koyma çabası diye nitelendirilebilecek eleştirinin ilk örnekleri Tanzimat döneminden sonra kendini göstermeye başlar. Önceleri kuram ve yöntemden uzak bir biçimde “eski-yeni” çatışmasına dayanan eleştiri tartışmaları, özellikle Servet-i Fünun döneminde yetersiz de olsa kuramsal boyutlarıyla ele alınmaya başlanır. Fakat Tanzimat'tan bu yana Türk edebiyat eleştirisi kuram ve yönteme dayanan nesnel/bilimsel eleştiriden çok, kişisel beğenilerin öne çıktığı “öznel/izlenimci” eleştiri anlayışından beslenmiştir. Nesnel eleştiri ise özellikle 1950'lerden sonra kendini göstermiş ve böylece eleştiri teorik düzeyde ele alınmaya başlanmıştır. Buna 1960'lardan sonra Marksist eleştirinin bir yansıması olan toplumcu gerçekçilik boyutu da eklenmiştir. Türk edebiyat eleştirisine her ne kadar öznel eleştiri damgasını vursa da “Yeni Eleştiri”, “Yapısalcılık”, “Biçimcilik”, “Göstergebilim” gibi Batı'da geliştirilen eleştiri kuramlarına dayanan çalışmaların varlığı unutulmamalıdır. 1990'lardan sonra ortaya çıkmaya başlayan postmodernist çizginin yansıması olan “üstkurmaca”, “metinlerarasılık” gibi yeni kavram ve terimler de eleştirimizde kendisini göstermeye başlamıştır. İşte bu makale Cumhuriyet dönemi Türk edebiyat eleştirisini gerek kitap gerekse makale boyutunda ele alan çalışmaları tespit etmenin de ötesinde onları değerlendirerek söz konusu gelişim hakkında bilgi vermek amacını taşımaktadır.

ŞECAATTİN TURAL

Bu alana yorumlarınızı ve katkılarınızı yazınız

Yorum yapmak için giriş yapınız