Tanzimat'tan Günümüze Felsefe Dergileri: Açıklamalı ve Seçme Bir Bibliyografya Denemesi

Bu makalede Osmanlı’da süreli yayınların ortaya çıkışından günümüze değin felsefe dergilerinin açıklamalı bir bibliyografyasına yer verilmiştir. Osmanlı özelinde matbaa ve dolayısıyla süreli yayınların seyri Batı’dakinden farklıdır. Bunlar kamuoyu oluşturmanın yanında Osmanlı son döneminin düşünce hayatının izlenebildiği en önemli mecra olarak karşımızda durmaktadır. Süreli yayınlar arasında derginin ve dergiciliğin durumu ise daha özel bir hassasiyete sahiptir. Daha özgür olduğu inancıyla Cemil Meriç tarafından “hür tefekkürün kalesi” olarak tasvir edilen dergi, gazeteye göre daha kalıcı bir etkiye ve bir okul/ekol olma potansiyeline sahiptir. Süreli yayın (periodical), “Belirli aralıklarla çıkan, tamamlanma sorunu bulunmayan ve her sayısı birden çok müellifin yazılarından oluşan bir yayın türü” olarak tanımlanmaktadır. Tamamlanma sorunu olmasa da “kemale erme”, bir olgunluk düzeyine ulaşma her derginin gerçekleştirmek istediği hedefler arasındadır; fakat yaklaşık iki asırlık süreli yayın geçmişine bakıldığında, özellikle düşünce ağırlıklı yayınların kısa süreli olarak tezahür ettiği görülmektedir. Bir-iki sayı çıktıktan sonra ya da bir-iki yıl içinde yayın hayatına veda eden pek çok dergiye rastlamak mümkündür. Bu durum günümüzde de pek farklı değildir; yayın çeşidi ve sayısı itibariyle göz dolduran bir zenginliğe rağmen uzun soluklu/süreli gelenek oluşturan dergi-gazete sayısı yazık ki azdır. Ancak dergiler bu anlamda gazetelerden daha ‘ciddi’ yazıları barındırma imkanına sahip oldukları için düşünce tarihçelerinin vazgeçilmez kaynakları arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın hedefi, sadece düşüncenin süreli yayınlar aracılığıyla aktarımına işaret etmek amacıyla bir bibliyografya hazırlayarak daha sonraki muhtemel çalışmaların yoluna ışık tutmaktır.

CAHİD ŞENEL

Bu alana yorumlarınızı ve katkılarınızı yazınız

Yorum yapmak için giriş yapınız